Çeviriler Sureler
TÜRKÇE, E.HAMDi YAZIR

39 - Zümer

Bismillahirrahmanirrahim

 
1Bu kitabın indirilişi, güçlü, hikmet sahibi olan Allah tarafındandır.
 
2Emin ol, Biz sana kitabı hakkıyla indirdik. Onun için dini yalnız O'na halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et!
 
3İyi bil ki halis din ancak Allah'ındır. O'ndan başka bir takım dostlara tutunanlar da şöyle demektedirler: "Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz. şüphe yok ki, Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyle hükmünü verecektir. Herhalde yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.
 
4Allah, bir çocuk edinmek isteseydi elbette yaratacağından, dileyeceğini seçecekti. O bundan münezzehtir. O tek ve kahredici olan Allah'tır.
 
5O gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Ay ve güneşi emrine amade kılmış, her biri belli bir süreye doğru akıyor. Uyan, O çok güçlü, çok bağışlayandır.
 
6O, sizi tek bir nefisten yarattı. Onun esini de ondan meydana getirdi. Sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizleri analarınızın karınlarında üç türlü karanlık içinde yaratılışdan yaratılışa yaratıp duruyor: işte Rabbiniz Allah O'dur, mülk O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl (haktan) çevrilirsiniz?
 
7Eğer inkar ederseniz, şüphe yok ki Allah'ın size ihtiyacı yoktur. Bununla beraber kulları adına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz, sizin adınıza ona razı olur. Bir günahkar da diğerinin günahım çekecek değildir. Sonra dönüşünüz Rabbinizedir. O vakit O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir. Çünkü o bütün sinelerin özünü bilir.
 
8İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafından bir nimet lütfettiği zaman da önceden O'na dua ettiği hali unutur da yolundan sapıtmak için Allah'a ortaklar koşmaya başlar. De ki: "Küfrünle biraz zevket. Çünkü sen, o ateşliklerdensin."
 
9Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanıp, ayakta durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akıllı olanlar anlar.
 
10Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinize takva ile sığının. Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardır. Allah'ın toprağı geniştir. Ancak sabredenler mükafatlarına hesapsız erdirilir."
 
11De ki: "Ben Allah'a dini kendisine halis kılarak ibadet edeyim diye emrolundum.
 
12Ve O'nun birliğine teslim olan müslümanların ilki olayım diye emrolundum"
 
13De ki: "Rabbime isyan edersem büyük bir günün azabından korkarım."
 
14De ki: "Ben dinimi O'na has kılarak yalnız Allah'a kulluk ederim,
 
15siz de O'ndan başka dilediğinize kul olun." De ki:"Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerine ve mensuplarına ziyan verenlerdir. Evet, işte asıl açık hüsran budur."
 
16Onların üstlerinden ateş çatılır, altlarından da çatılır; duydunuz ya , işte Allah kullarım bundan sakındırıyor, "Ey kullarım, onun için bana (sığınıp) korunun." (diyor).
 
17Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradır. Haydi müjde ver kullanma,
 
18onlara ki, sözü dinler, sonra da en güzelin! uygularlar. işte onlar Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir, işte temiz akıllılar da onlardır.
 
19Ya üzerine azap hükmü sabit olan kimse de mi (böyledir)? Artık o ateşdeki kimseyi sen mi çıkaracaksın?
 
20Fakat o Rablerine sığınarak korunanlar için altlarından ırmaklar akan kat kat yapılmış odalar ve balkonlu köşkler vardır. Bu Allah'ın va'didir. Allah va'dinden dönmez.
 
21Allah'ın gökten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryüzündeki kaynaklara koyduğunu görmedin mi? Sonra onunla türlü renklerde bir ekin çıkarır, sonra o heyecana gelir (solar), bir de onu sararmış görürsün, sonra da onu çöpe çevirir. Elbette bunda temiz akıllıları olanlar için bir ihtar vardır.
 
22Demek ki, Allah kimin bağrını islama açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? O halde vay kalpleri, Allah'ın zikrinden (boş kalıp) kaskatı olanlara. Onlar, açık bir sapıklık içindedirler.
 
23Allah tözün en gözelini, ikizli (uyumlu ve ahenkli) bir kitap olarak indirdi. Ondan Rablerine saygısı olanların derileri (tüyleri) ürperir. Sonra derileri de kalpleri de Allah'ın zikrine karsı yumuşar: işte bu, Allah'ın rehberidir. Allah onunla dilediğin; doğru yola çıkarır. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.
 
24O halde kıyamet günü zalimlere: "Tadın bakalım kazanıp durduklarınızı!" denilirken yüzü ile o kötü azaptan korunacak kimse ne olur?
 
25Onlardan öncekiler de yalanladılar; yalanladılar da kendilerine hatırlarına gelmeyen yönden azap geliverdi.
 
26Geliverdi de Allah onlara dünya hayatında zilleti tattırdı. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi.
 
27Yemin ederim ki, bu Kur'an'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. Gerek ki iyi düşünsünler.
 
28Pürüzsüz Arapça bir Kur'an olarak gerek ki korunsunlar.
 
29Allah şöyle bir misal vermiştir: Bir adam (köle) ki, bir takım ortaktan var. hırçın hırçın çekiştirip duruyorlar. Bir de selametle (yalnız) bir kişiye ait bir adam (köle) var. Hiç bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd Allah'ındır, fakat pek çoktarı bilmezler.
 
30Sen elbette öleceksin, onlar da elbette öleceklerdir.
 
31Sonra siz muhakkak Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı olmak üzere duruşacaksınız.
 
32Allah'a karşı yalan söyleyen ve doğruyu da kendisine geldiği vakit yalanlayan kimseden daha zalim (haksız) kim olabilir? Kafirlerin yeri cehennemde değil midir?
 
33Doğruyu getiren ve onu tasdik edenlere gelince, işte onlar, Allah'tan korkanlardır.
 
34Onlara, Rablerinin katında ne dilerlerse vardır. işte O, güzel davrananların mükafatıdır.
 
35Çünkü Allah, onların önceden yaptıklarının en kötüsünü bile silip bağışlayacak ve yapmakta oldukları güzel amellerin en güzeline göre mükafatlarım kendilerine verecektir.
 
36Allah, kuluna kafi değil midir? Durmuşlar da seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Her kimi Allah şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.
 
37Her kime de Allah hidayet verirse onu da şaşırtacak yoktur. Allah, intikam sahibi, çok güçlü değil midir?!
 
38Andolsun ki, onlara: "O gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan kesinlikle "Allah'tır" diyeceklerdir. De ki: "Gördünüz ya. Allah'tan başka çağırdıklarınızı, eğer Allah bana bir keder dilerse, onlar O'nun vereceği kederi açabilirler mi? Ya da O, bana bir rahmet dilerse onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki:" Allah bana yeter! Tevekkül edenler hep O'na dayanır!"
 
39De ki:"Ey kavmim, haliniz üzere çalışın; şüphesiz ben de çalışıyorum. Artık ileride bileceksiniz:
 
40Kime kendisini rezil edecek bir azabın geleceğim ve yerli (kalıcı) bir azabın kimin üstüne ineceğim!"
 
41Biz, insanlar için sana hak ite kitap indirdik. O halde kim yola gelirse kendi lehinedir; her kim de saparsa yalnızca kendi aleyhine olarak sapmış olur. Sen onların üzerine vekil değilsin!
 
42Allah alır o canları öldükleri zaman; ölmeyenleri de uyuduklarında. Sonra haklarında ölüm karan verdiklerim alıkoyar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır.
 
43Yoksa Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler?! De ki: "Hiçbir şeye güç yetiremeseler ve akıl erdiremeselerde mi?"
 
44De ki: "Bütün şefaat Allah'a aittir. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Sonra hep döndürülüp O'na götürülecekstniz!"
 
45Böyle iken Allah bir olarak anıldığında, ahirete inanmayanların yürekleri burkulur. O'ndan başkaları anıldığı zaman hemen yüzleri güler.
 
46De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'ım, kutlarının arasında o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin!"
 
47Ve eğer bütün yeryüzünde olanlar ve onlarla birlikte bir o kadar daha o zulmedenlerin olsa, kıyamet günü azabın fenalığından kurtulmak için onu mutlaka feda ederlerdi. Ama karşılarına Allah tarafından hiç hesap etmedikleri şeyler çıkarılacaktır
 
48Öyle ki, yaptıkları işlerin fenalıkları karşılarıma çıkmış ve alay edip durdukları şeyler kendilerini sarmıştır.
 
49Fakat insana bir sıkıntı dokunduğunda Bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimizde de: "O, bana bir bilgi sayesinde verildi." der. Aslında o bir imtihandır, fakat pek çoktan bilmezler.
 
50Onu bunlardan öncekiler de söyledi, fakat o kazandıkları kendilerini kurtaramadı.
 
51Sonunda kazandıklarının kötülükleri başlarına geçti. Şunlardan o zulmedenlerin de kazandıklarının kötülükleri başlarına geçecektir, onlar da (bunu) atlatacak değillerdir.
 
52Hala Allah'ın rızkı dilediğine açtığını ve kıstığını bilmediler mi? Şüphesiz ki bunda, iman edecek bir topluluk için bir çok ibretler vardır.
 
53De ki: "Ey kendi aleyhlerine haddi aşmış kullarım, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."
 
54Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azap gelmeden önce tevbe ile Rabbınıza yönelin ve O'na halis müslümanlık yapın! Sonra kurtulamazsınız.
 
55Haberiniz olmadan ansızın başınıza azap gelmeden önce samimi müslüman olun da, Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ve uygulayın!
 
56Bir kimsenin: "Eyvah, Allah'ın huzurunda yaptığım kusurlardan dolayı vay bana! Doğrusu ben, alay ederlendendim. " diyeceği,
 
57yahut: "Allah, bana yolunu gösterseydi, kesinlikle ben takva sahiplerinden olurdum."
 
58ya da azabı gördüğü zaman: "Bana bir daha geri dönüş (imkanı) olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım!" diyeceği gün (gelmeden uyun!)
 
59(Ona): "Hayır, sana ayetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kafirlerden oldun!" denir.
 
60Birde kıyamet gününde Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kararmış olduğunu görürsün. Kibirlenenlerin yeri cehennemde değil mi?
 
61Korunan takva sahiplerin! ise Allah, muratlarınca kurtuluşa erdirecektir. Onlara kötülük dokunmayacak üzüntü duyacak da değillerdir.
 
62Allah, herşeyin yaratıcısıdır; herşey üzerinde vekil de O'dur.
 
63Bütün göklerin ve yerin kilitleri O'nundur Allah'ın ayetlerim inkar edenlere gelince, işte onlar, kendilerine yazık edenlerdir.
 
64De ki: "Böyle iken, şimdi O Allah'tan başkasına mı kulluk etmemi emrediyorsunuz bana, ey cahiller?"
 
65Andolsun ki, sana da senden öncekilere de: "Yemin ederim ki, eğer (Allah'a) ortak koşarsan bütün çalışman boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun!" diye vahyolundu.
 
66Hayır, onun için yalnızca Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!
 
67Onlar, Allah'ı gerektiği gibi takdir ödemediler. Oysa bütün yeryüzü kıyamet gününde O'nun tasarrufunda olacak gökler de O'nun kudretiyle katlanmış olacaktır. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve çok yücedir.
 
68Ve Sur üflenmiştir. Göklerde kim var ve yerde kim varsa, Allah'ın dilediği kimselerden başka hepsi çarpılıp yıkılmıştır. Sonra ona bir daha üflenmiştir. Bu defa da onların hepsi kalkmış bakıyorlardır.
 
69Ve yeryüzü, Rabbinin nuru ile parlamıştır. Kitap konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiş, onlara hiçbir haksızlık yapılmadan, aralarında hak ile hüküm verilmektedir.
 
70Herkese yaptığının karşılığı tamamen ödenmiştir ve O, onların yaptıklarım en iyi bilendir.
 
71Kafirler, bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir. Nihayet ona vardıklarında kapıları açılacak ve bekçileri onlara:" içinizden size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve sizi bugününüzle karşılaşacağınıza dair korkutan peygamberler gelmedi mi?" diye soracaklar, onlar da cevap vereceklerdir "Evet geldi." Fakat azap kelimesi kafirlerin üzerine hak oldu.
 
72Onlara: "Girin cehennemin kapılarından, ebediyyen içinde kalmak üzere!" denir. Bak, büyüklük taslayanların yeri ne kötü!
 
73Rablerinden korkan takva sahipleri de bölük bölük cennete sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardıkları ve kapıları açıldığı zamar bekçileri onlara: "Selam sizlere, ne hoşsunuz! Haydi gidin oraya, sonsuza dek kalmak üzere!" diye selama duracaklar.
 
74Onlar da: "Hamdolsun o Allah'a ki, bize verdiği sözü gerçekleştirdi ve bizi bu yere varis kıldı; cennette istediğimiz yerde makam tutuyoruz." diyecekler Bak, artık o iş yapanların mükafatı ne güzel!
 
75Melekleri de Arş'ı etrafından donatmış olarak Rablerine hamd ile teşbih ettiklerini görürsün. Halk arasında adaletle hüküm verilmekte ve alemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun!" denilmektedir.
 
 
ReadTheQuran.org