Çeviriler Sureler
TÜRKÇE, E.HAMDi YAZIR

29 - Ankebut

Bismillahirrahmanirrahim

 
1Elif, Lam, Mim
 
2İnsanlar: "İnandık! demeleriyle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar?
 
3Andolsun ki, Biz onlardan öncekileri ne fitnelerle imtihan ettik. Yine Allah, elbette doğruluk gösterenleri bilecek ve elbette yalancıları da bilecektir.
 
4Yoksa kötülük yapanlar, bizden savuşup kurtulacaklarını mı sandılar? Ne fena hüküm veriyorlar!
 
5Her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, elbette Allah'ın belirlediği ecel muhakkak gelecektir ve O, işitir, bilir.
 
6Cihad eden yalnızca kendi hesabına cihad eder;çünkü Allah, bütün alemlerden müstağnidir.
 
7Bununla birlikte iman edip iyi iyi işler yapanların kötülüklerini örter ve onlara elbette yaptıkları işlere karşılık daha güzelini veririz.
 
8Biz insana anne-babası hakkında iyilik tavsiye ettik. Eğer onlar, senin hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için uğraşırlarsa onları, dinleme! Dönüşünüz banadır ve Ben o zaman size yaptıklarınızı haber veririm.
 
9İman edip iyi iyi işler yapanları ise elbette iyiler arasına katacağız.
 
10İnsanlar arasında kimi de vardır ki, "Allah'a iman ettik." der sonra da Allah uğrunda bir eziyete uğradığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Andolsun ki, Rabbinden bir yardım gelirse, "Kesinlikle Biz sizinle beraberdik." diyeceklerinde şüphe yoktur. Acaba Allah, bütün insanların sinelerindekini en jyi bilen değil midir?
 
11Ve kesinlikle Allah, iman etmiş olanları herhalde bilecektir; münafıkları da bilecek elbette.
 
12Bir de küfredenler o iman etmiş olanlara: "Bizim yolumuza uyun, biz de sizin günahlarınızı yüklenelim!" dediler. Oysa onlar, onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir ve onlar kesinlikle yalancıdırlar.
 
13Gerçek şu ki, onlar mutlaka kendi ağırlıklarını ve o ağırlıklarıyla birlikte daha birçok ağırlıkları yüklenecekler, kesinlikle ettikleri iftiradan kıyamet gününde sorguya çekileceklerdir.
 
14Andolsun ki, Nuh'u kavmine gönderdik de içlerinde elli eksik bin (Dokuz yüz elli) yıl kaldı, derken zulümlerini sürdürürlerken onları tufan yakalayıverdi.
 
15Sonunda onu ve gemi arkadaşlarını kurtardık ve o gemiyi alemlere bir ibret kıldık.
 
16İbrahim'i de (gönderdik). Hani o kavmine demişti ki: "Hep Allah'a ibadet edin ve O'ndan korkun; bu sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz.
 
17Siz Allah'ı bırakıp da sadece bir takım putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Haberiniz olsun ki, o sizin Allah'tan başka taptıklarınız size bir rızık verme gücüne sahip olamazlar; onun için rızkı Allah katında arayın ve O'na kulluk edip O'na şükredin! Hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz!"
 
18Eğer siz yalanlarsanız, bilin ki, sizden önce bir takım milletler de yalanlamışlardı. Peygamberin görevi ise açık bir tebliğden ibarettir.
 
19Allah'ın yaratma işini başlangıçta nasıl yapıyor olduğunu, sonra da onu tekrar yapacağını görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır.
 
20De ki: "Yeryüzünde bir gezinin de bakın O'nun yaratma işini başlangıçta nasıl yaptığına;sonra da Allah, neş'e-i uhrayı (son yapışı) inşa edecektir. "Şüphesiz Allah, herşeye gücü yetendir.
 
21Dilediğine azap eder, dilediğine de rahmet eder. Hep O'na döndürüleceksiniz!
 
22Siz, ne yeryüzünde, ne de gökte (Allah'ı) aciz bırakacak değilsiniz ve size Allah'tan başka ne bir dost var, ne de bir yardımcı!
 
23Allah'ın ayetlerine ve O'na kavuşmaya inanmayanlar ise, hep onlar Benim rahmetimden ümidini kesmiş olanlardır ve onlara acı bir azap vardır.
 
24Onun için kavminin ona cevabı sadece şu oldu: "Öldürün onu veya yakın!" dediler. Allah da onu o ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda inanacak bir topluluk için ibretler vardır.
 
25İbrahim: "Siz, sadece dünya hayatında aranızda sevişmek için Allah'ı bırakıp bir takım putlara tutulmuşsunuz. Fakat kıyamet gününde birbirinize küfredecek ve birbirinizi lanetleyeceksiniz; varacağınız yer ateştir ve sizin için yardımcılardan eser de yoktur.
 
26Bunun üzerine ona bir tek Lut iman etti. İbrahim de: "Ben Rabbime hicret edeceğim, şüphesiz ki O, güçlüdür, hikmet sahibidir." dedi.
 
27Biz ona İshak ile Yakub'u da ihsan ettik, peygamberliği ve kitabı onun zürriyetinde kıldık, kendisine dünyada mükafatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir.
 
28Lut'u da (gönderdik). Hani o kavmine: "Siz gerçekten o çirkin işi yapıyorsunuz ha! Sizden önce hiçbir millet bu haltı etmedi!
 
29Siz, gerçekten erkeklere gidecek, yolu kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapıp duracak mısınız?" dediği zaman, kavminin cevabı ancak şöyle demeleri oldu: "Haydi, getir bize Allah' ın azabını, eğer doğru söyleyenlerden isen!"
 
30Lut: "Ey Rabbim, ortalığı fesada veren bu topluluğa karşı bana yardım et!" dedi.
 
31Elçilerimiz İbrahim'e müjde ile vardıklarında: "Haberin olsun, biz bu memleketin halkını helak edeceğiz;çünkü onun halkı hep zalim oldular."dediler.
 
32İbrahim: "Orada Lut var ama!" dedi. Onlar: "Biz, orada kimin bulunduğunu pekala biliriz. Muhakkak onu ve ailesini kurtaracağız; ancak karısı ötekilerden oldu." dediler.
 
33Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı ve haklarında eli kolu daraldı (bağlandı). Onlar da: "Korkma ve kederlenme; seni ve aileni kurtaracağız; ancak karın ötekilerden oldu.
 
34Haberin olsun, biz bu memleket halkının yapmakta oldukları çirkince günahları yüzünden üzerlerine gökten korkunç bir azap indireceğiz."dediler.
 
35Andolsun ki, Biz aklını kullanacak bir topluluk için oradan bir ibret tablosu bıraktık.
 
36Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'ı (gönderdik);vardı dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin de son güne ümit besleyin; bozgunculukla yeryüzünü berbat etmeyin!"
 
37Buna karşı onu yalanladılar. Derken, onları o sarsıntı tutuverdi de yurtlarında dizleri üstü çöke kaldılar.
 
38Ad ve Semud'a da (peygamberler gönderdik) ki, size bunlar, meskenlerinden belli olmaktadır. Şeytan, onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve kendilerini yoldan çevirmişti; halbuki, gözleri açık adamlardılar.
 
39Karun'a Firavun'a ve Haman'a da (gönderdik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık delillerle geldi de onlar; o yerde kibirlenip kafa tuttular. Oysa, (azabın) önüne geçecek değillerdi.
 
40Özetle herbirini günahı ile yakaladık; kiminin başına bir taş yağdıran gönderdik, kimini korkunç bir ses alıverdi, kimini yerin dibine geçirdik kimini de boğduk. Allah onlara haksızlık etmiyordu. Fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.
 
41Allah'tan başka dostlara tutunanların durumu, kendisine bir yuva yapan örümcek örneği gibidir. Halbuki, evlerin en çürüğü de örümcek evidir, eğer bilselerdi.
 
42Allah,kesinlikle onların, kendisini bırakıp da hangi şeylere yalvardıklarını biliyor. Oysa güçlü O'dur, hikmet sahibi O.
 
43İşte bu misaller var ya, Biz onları insanlar için getiriyoruz; fakat onlara ilim sahiplerinden başkasının aklı ermez.
 
44Allah, o gökleri ve yeri (o yüksekleri ve aşağıyı) hak ile yaratmıştır. Kesinlikle bunda inananlar için bir ibret vardır.
 
45Sana vahyedilen Kitabı güzel güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak sahih namaz edepsizlikten ve uygunsuzluktan alıkoyar. Muhakkak Allah'ı anmak en büyük iştir ve Allah, her ne işlerseniz bilir.
 
46Kitap ehli ile zulmedenleri bir yana ancak en iyi bir şekilde mücadele edin ve deyin ki: "Biz, hem bize indirilene iman ettik, hem size indirilene ve bizim ilahımız ile sizin ilahınız birdir. Ancak biz yalnız O'na teslim olmuşuzdur."
 
47İşte sana (öncekileri tasdik eden) böyle bir kitap indirdik. O'nun için kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ederler. Şunlardan da ona iman edenler vardır. Bizim ayetlerimizi ancak kafirler inkar eder.
 
48Sen bundan önce kitap okur değildin, hala da elinle yazı yazmazsın; öyle olsaydı batıla uyanlar şüphelenebilirlerdi.
 
49Fakat o (Kur'an) kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde parıldayan parlak ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkar eder.
 
50Nitekim "Ona Rabbinden mucizeler indirilse ya!" dediler. De ki: "O mucizeler hep Allah'ın katındadır.Ben ise sadece açık bir uyancıyım."
 
51Karşılarında okunup duran Kitab'ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır.
 
52De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O göklerde ve yerde ne varsa bilir. Batıla inanıp Allah'ı inkar edenler, işte zarara düşenler hep onlardır.
 
53Bir de senden acele azap istiyorlar; eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, o azap onlara muhakkak gelmişti; ve elbette o kendilerine gelecek, şuurları olmayarak (bilincine varmadan) ansızın gelecek!
 
54Senden acele azap istiyorlar, oysa cehennem kafirleri kuşatıp duruyor.
 
55O gün ki, azap onları hem üstlerinden, hem ayakları altından saracak da: "Tadın bakalım neler yapıyordunuz." buyuracak.
 
56Ey Benim iman eden kullarım! Haberiniz olsun ki, Benim arzım geniştir, o halde Bana ibadet edin o halde Bana!
 
57Her can ölümü tadacaktır. Sonra döndürülüp Bize getirileceksiniz.
 
58İman edip iyi iyi işler yapmış olanları elbette onları cennetin altlarından ırmaklar akan köşklerine yerleştireceğiz, o halde orada ebedi kalacaklardır. Ne güzeldir mükafatı o iş görenlerin
 
59Ki, sabretmişlerdir ve yalnız Rablerine dayanırlar.
 
60Nice hayvanlar var ki, rızkım (yanında) taşıyamaz; Allah onlara da rızık veriyor, size de! O herşeyi işitendir, bilendir.
 
61Andolsun ki, onlara: "Gökleri ve yeri yaratıp, güneş ve ayı emri altında tutan kimdir?" diye sorsan elbette şüphesiz "Allah" derler. O halde nasıl haktan çevriliyorlar?
 
62Allah kullarından dilediğine rızkı serer de ona kısar da. Şüphesiz Allah herşeyi bilendir.
 
63Andolsun ki yine onlara: "Gökten azar azar su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzüne hayat veren kimdir?" diye sorsan elbette şüphesiz "Allah" diyecekler. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur." Fakat onların çoğu aklı ermezlerdir.
 
64Bu dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan ibarettir. Gerçekten son yurt, işte öz hayat odur. Keşke bilselerdi.
 
65Baksana gemiye bindiklerinde dini Allah'a has kılarak O'na ihlasla dua ederler. Derken kendilerini karaya çıkardı mı derhal (Allah'a) ortak koşmaya koyulurlar;
 
66Kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etsinler ve hayattan zevk alsınlar diye! Fakat ileride bilirler.
 
67Bizim (Mekke'yi) güven içinde kudsi bir yer yaptığımızı görmediler mi? Oysa çevresindeki insanlar çarpılıp kapılıyor, artık batıla inanıyorlar da Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?
 
68Allah'a karşı yalan uyduran yahut gerçek kendisine gelince yalan diyen kimseden daha zalim kim olabilir? Kafirlerin yeri sadece cehennem değil midir?
 
69Bizim uğrumuzda cihad edenlere gelince, elbette Biz onlara (Bize ulaştıran) yollarımızı gösteririz. Şüphesiz ki Allah, her zaman iyi davrananlarla beraberdir.
 
 
ReadTheQuran.org